JEAN MICHEL BASQUIAT


Pop kültürün en önemli temsilcilerinden Andy Warhol’un saygısını ve arkadaşlığını kazandıktan sonra şüphesiz ki sanat ve moda dünyasında daha sık adı duyulmaya başlıyor Jean Michel Basquiat’ın. Adeta bir popüler kültür figürü haline gelmeye başladıktan sonra, Blondie’nin “Rapture” klibinde oynuyor, Rei Kawakubo’nun Comme des Garçons defilesinde podyumda yer alıyor, limuzine biniyor ve burjuvaziye yeniliyordu. Ama gerçekte, aslında içinde yaşadıklarını hiçbir zaman aklından çıkartamadı ve 1988 yılında aşırı dozda uyuşturucu alımından hayatını kaybetti.
Sadece aşık olduğu, severek yaptığı bir şeyi tutkuyla herkesle paylaşmak istedi Jean Michel Basquiat, afro-amerikan kökeninden dolayı her zaman gölgede kalmaktan korksa da asla gölgede kalmadı, sesini moda dünyasından batı yakasının en önemli sanat eleştirmenlerine duyurdu, New York Times’a kapak oldu ve kısa süren hayatına tamamlayamadığı pek çok başarı öyküsü sığdırdı. Günümüzde öldükten sonra o dönem beyazların domine ettiği sanat dünyasında, eserleri milyon dolarlara satılan ilk siyahi kökenli ressam olarak 2017 yılında tarihe geçti. Basquiat, bir röportajında sanatı, kendini ifade etmenin en iyi yolu olarak tanımlarken eserlerinde sanattan değil, hayattan ilham aldığını açıklamıştır.